November 21, 2024

grand teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

Grand Ne Demek

Babaannem 75 yaşında. grand ne demek - My grandma is 75 years old. Grand, sanatta genellikle büyük ve etkileyici eserleri ifade eden bir terimdir. Örneğin, grand tablo, büyük ve etkileyici bir tabloyu ifade eder.

Büyükbabam sabah grand ne demek kahvaltısını genellikle saat altıda yer. - My grandfather usually eats breakfast at six. Büyük jüri, polis memurunu suçlamamaya karar verdi. - The grand jury decided not to indict the police officer. Büyükannem kendisinin bütün hayatını bana anlattı. - My grandmother told me about her whole life. Tom dedesiyle TV'de beyzbol maçları izlemekten hoşlanır.

Trabzonspor Galatasaray Maçı

Benim torunum çok yüksek sesle bağırır. - My grandson cries very loud. Büyük babam tam böyle bir arabaya sahip oldu. - My grandfather owned a car grand ne demek just like this.

The grand prize on the game show was a brand new Cadillac. Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu. - It's been a long time since I visited my grand ne demek grandmother. O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.

Ben sadece üç bin dolar yaptım. - I just grand ne demek made three grand. Büyükannem çok iyi göremez. - My grandmother can't see very well.

Bahis Maç Yayını

Büyükannem bana hoş peri masalları anlatırdı. - My grandmother used to tell me pleasant fairy tales. O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.

Üç tane güzel kız torunum var. - I have three beautiful granddaughters. Ah, büyükanne, seni nasıl da seviyorum! Çok hoşsun! - Oh, grandma, how I love you! You're so nice!. Tom bütün yaz büyükannesi ile birlikte kalıyor. - Tom has been staying with his grandmother all summer.

Everything quickly gets impossibly sensitive, aesthetic, ethereal, and opaquely lovely, yet there is a grand Guignol thread running through it all that results in constant ominous tension, as though something dreadfully beautiful is going to happen at any moment—i.

Payoneer Türkiye

Kuyruklu piyanonun hiçbir pedalı yoktur. - The grand piano has no pedal at all. 1999-2023 grand ne demek Sesli Sözlük.

Toycular Sözleri

grand seignior: i. grand ne demek Osmanlı padişahı, beylerbeyi, asil beyefendi. Grand, işletme alanında genellikle büyük ve başarılı şirketleri ifade eden bir terimdir. Özellikle, uluslararası şirketler ve holdingler için kullanılmaktadır. Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı. - Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland.

Resimler

Yorum *. Judy was sitting in grand ne demek the grandstand. O ezgiyi kuyruklu piyanosunda çaldı. - She played that tune on her grand piano.

grandaunt: i. Büyük hala, büyük teyze. İçindekiler. grand ne demek Grand seigneur: osmanlı padişahı, beylerbeyi, asil beyefendi. Grand, büyük anlamına gelen İngilizce bir kelimedir.

Büyükusta satrançta en yüksek ulaşılabilir ünvandır. - grandmaster is the highest achievable title in chess. Grand old man: i. Saygın grand ne demek yaşlı adam. Kuyruklu piyanonun hiçbir pedalı yoktur. - The grand piano has no pedal at all. Seth is Amal's grandfather.

Real Psg Maçı Canlı Izle

grand duke: i. Grandük, çarın oğlu. Dedem güzel günlerde yürüyüşe gider. - My grandfather goes for a walk on fine days. Grand C is the highest C on a 76-key keyboard.

Ortak Eşdizimliler